Buckingham Sarayı’nın karşısındaki 440 milyon TL’lik dairelere ilk hangi Türk patron sahip olacak?

Gündem
Yayın Güncelleme Okuma 4 dk

Londra’nın en pahalı binasında ABD’li milyarderler sıraya girdi, şimdi sıra Türk iş insanlarında

Londra’nın Belgravia semtinde, Buckingham Sarayı’nın tam karşısında bulunan Peninsula London adlı lüks rezidansta yaşanan gelişmeler, uluslararası servet sahiplerinin dikkatini çekiyor. 2023 yılında açılan bu prestijli projede, dünyanın en zengin isimlerinden Stephen Schwarzman, Ken Griffin ve Jan Koum gibi milyarderler ev sahibi oldu.

Türk sermayesinin Londra tutkusu

Türk iş insanlarının Londra’ya olan ilgisi yeni değil. Son 20 yılda özellikle Mayfair ve Knightsbridge gibi elit semtlerde onlarca mülk satın alan Türk yatırımcılar, çocuklarının eğitimi, vergi planlaması ve prestij nedenleriyle İngiltere’yi tercih ediyor. Ancak Peninsula London, bu geleneksel tercihlerin bir adım ötesinde konumlanıyor.

Türk zenginlerin Londra’yı tercih etmesinin arkasında birkaç temel neden var: İstikrarlı hukuk sistemi, güçlü para birimi, elit eğitim kurumlarına yakınlık ve tabii ki sosyal prestij. Peninsula London ise bu avantajların tümünü kraliyet komşuluğu ile birleştiriyor.

440 milyon TL’lik prestij

Peninsula London’daki en küçük daire olan 1+1’ler 10 milyon sterlin, yani yaklaşık 440 milyon TL’ye satılıyor. Bu astronomik rakam, dairenin 80-100 metrekare olduğu düşünüldüğünde metrekare başına 100-125 bin sterlin demek.

Ancak asıl maliyeti fiyattan ibaret değil. Yıllık aidat, bakım ve servis giderleri 50-100 bin sterlin arasında değişiyor. Yabancı alıcılar için damga vergisi ile birlikte toplam giriş maliyeti 11-12 milyon sterline kadar çıkabiliyor.

Getiri değil, gösteriş

Peninsula’daki dairelerin kira getirisi yılda yaklaşık 250 bin sterlin. Oysa aynı parayı risksiz tahvillerde değerlendiren biri 450 bin sterlin, dengeli bir yatırım portföyünde tutan biri ise 600 bin sterlin kazanabilir.

Bu durum, Peninsula’nın klasik anlamda bir yatırım olmadığını gösteriyor. Burayı tercih edenler finansal getiriden ziyade sosyal statü ve prestij arıyor. Bir nevi “ben bu parayı çarçur edebilecek kadar zenginim” mesajı vermiş oluyorlar.

Rolls-Royce’tan butlera lüks hizmeti

Peninsula sakinleri sadece ev satın almıyor, aynı zamanda beş yıldızlı otel hizmetlerinin tamamına erişim kazanıyor. Rolls-Royce şoförlü araç filosu, kişisel butler servisi, 25 metrelik havuz, spa tesisleri ve 7/24 concierge hizmeti paket halinde geliyor.

İç mimari tasarımı ise Louis Vuitton mağazalarından müze projelerine kadar uzanan portföyüyle tanınan Peter Marino imzası taşıyor. Her detay, sakinlerin dünya çapında bir prestij sembolüne sahip olduğunu hatırlatıyor.

Henüz listede Türk yok

25 rezidansın 20’si satılmasına rağmen, henüz hiçbir Türk iş insanının adı bu prestijli listede yer almıyor. Blackstone’un patronu Stephen Schwarzman, hedge fon devi Ken Griffin ve WhatsApp’ın kurucusu Jan Koum gibi toplam serveti 130 milyar doları aşan isimlerin tercih ettiği bu adres, şimdi Türk sermayesini bekliyor.

Londra emlak dünyasında “İlk Türk Peninsula sahibi kim olacak?” sorusu artık sıkça dile getiriliyor. Bu merak boşuna değil; çünkü Türk iş dünyasının yeni nesli artık sadece para kazanmakla kalmıyor, kazandıkları parayı prestijli yatırımlara dönüştürme konusunda da iddialı.

30 yıllık hayalin gerçekleşmesi

1 milyar sterlinlik yatırımla hayata geçirilen Peninsula London projesi, aslında 30 yılı aşkın süredir planlanıyordu. Hyde Park Corner’daki bu stratejik konumun, Buckingham Sarayı manzarası ile birleşmesi projeyi benzersiz kılıyor.

Londra’nın “milyar sterlinlik oteli” olarak anılan Peninsula, 190 otel odası ve 25 rezidans ile hem geçici konaklamacılara hem de kalıcı sakinlere hizmet veriyor. Bu karma yapı, sakinlere hem özel yaşam alanı hem de otel konforunu bir arada sunuyor.

Türk iş insanlarının bu prestijli kulübe ne zaman ve kim aracılığıyla katılacağı, önümüzdeki dönemde takip edilecek gelişmelerden biri olacak. Buckingham Sarayı’na komşu olmak isteyenler için kapılar henüz açık.